Hicri dördüncü yüzyılın başlarında, Abbâsi Devleti her alanda en kötü dönemini yaşıyordu. Başkent Bağdat, adeta kaosa teslim olmuştu. Ordu komutanları, halîfelerin seçimi ve azledilmeleri başta olmak üzere büyük küçük her meseleye karışıyorlardı. Bu süreçte, halîfenin yetkileri aşamalı olarak ordunun büyük komutanlarının eline geçmeye başladı. Bu durum komutanlar arasındaki rekabet ve çatışmaların da artmasına sebep oldu. Tüm bu olaylar neticesinde Irak, bir dizi iç çekişmeye ve şiddetli çatışmalara sahne oldu. Bu çekişme ve çatışmaların neticesinde; büyük kurumlar tahrip edildi, ekonomik durum son derece kötüleşti, ülkede aşırı pahalılık ve kıtlık baş gösterdi ve devletin hazineleri boşaldı. Yerel emirlikler, hilâfet topraklarını ve Bağdat’ı ele geçirme planları yapmaya başladılar. Sultanlar bu durumu düzeltmekten âciz kalınca, durum günden güne daha da kötüleşmeye başladı. Abbâsilerin bu çalkantılı döneminde Deylem asıllı bir aileye mensup üç kardeş siyaset sahnesine çıktı. Bu kardeşlerin en büyük özelliği askeri kabiliyetleri ve siyaset alanında deneyimli olmalarıydı. Hiç kimse, hatta kendileri bile günün birinde hilâfeti ele geçireceklerine inanmasa da ortaya çıkan koşullar Deylemli Büveyhî kardeşleri Bağdat’ın içlerine kadar sürükledi ve Abbâsi Halîfeliği’ne 113 yıl boyunca hükmetmelerine zemin hazırladı.
Hassan Mneymneh’nin uzun yıllara dayanan araştırmalarının bir ürünü olan Büveyhîler Devleti Tarihi, yıllarca ihmal edilmiş bir dönemi sanattan mimariye, ticaretten siyasete tüm detaylarıyla ortaya koyuyor. Mneymneh, genel olarak Büveyhî Devleti’nin durumuna ve bir asırdan fazla bir süre hükmetmiş oldukları Abbâsi Hilâfeti’nin özellikle de hilâfetin merkezi Bağdat’ın siyasi, ekonomik ve kültürel yaşantısına çalışmasında oldukça geniş yer vermektedir. Büveyhîler hakkındaki bu çalışma sadece Arap dilinde değil, o dönemlerde bölgeye hükmeden aileler üzerine yapılan yabancı dilde yazılmış kitap ve araştırmalar arasında da çok nadir çalışmalardan biridir. Abbâsi Hilâfeti’ne hükmeden bu ailenin tarihinin şarkiyatçılar veya Arap araştırmacılar tarafından hak ettiği ilgiyi görmemesi ilginçtir. Mneymneh’nin Arapça aslından çevrilen kitabı, din ve mezhebe dayalı siyasetin Irak’taki genel durumu günden güne nasıl daha da kötüleştirdiğini ve büyük sıkıntılara sebep olan mezhep çatışmalarının, özellikle de Şii-Sünni çatışmalarının arkasındaki Büveyhîlerin Irak’ta uyguladıkları fanatik mezhep politikalarını gözler önüne seriyor.