Nazım Paşa’nın 1853 yılında başlayan ve başından vurularak 1913 yılının hemen başında sona eren hayat tecrübesi, yakın tarihimizin önemli ancak bugüne kadar yeterince üzerine gidilmemiş sayfalarındandır. Nazım Paşa bugüne kadar hep Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olduğu I. Balkan Savaşı ve vefatına sebep olan Bab-ı Âli Baskını ile anılmıştır. Ancak bu birkaç aylık dönem dışında 60 yıllık bir hayat yaşayan Nazım Paşa; insanî, siyasî ve askerî yönleriyle tanınmamıştır. Nazım Paşa’nın I. Balkan Savaşı’ndaki siyasî ve askerî tercihlerini anlamak ancak hayatının geri kalanına vakıf olmakla mümkün olabilir. Ender Korkmaz’ın arşiv belgelerine ve dönemin kaynaklarına dayalı Harbiye Nazırı Nazım Paşa -31 Mart Vakası, Balkan Savaşı, Bab-ı Âli Baskını- başlıklı bu hacimli çalışması, Türk milletinin yakın tarihini derinden etkileyen ancak pek de tanınmayan bir karakter olan Nazım Paşa’nın hayatını kronolojik bir bütünlükle ortaya koyuyor. Nazım Paşa’nın hayatına dair ortaya konulan bilgilerin dönemin diğer vakaları ile ilişkisinin tespit edilerek gösterilmesi, Ender Korkmaz’ın çalışmasını döneme dair yapılan diğer çalışmalar arasında öne çıkarıyor. Nazım Paşa’nın baş aktörlerinden biri olduğu 31 Mart Vakası, Halaskar Zabitan meselesi, Meclis-i Mebusan’ın kapatılması, I. Balkan Harbi ve Bab-ı Âli Baskını gibi konular aynı zamanda Cihan Harbi’nin, akabinde Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile sonuçlanacak sürecin mukaddimesidir. Sıkı bir liberal, bir “Garp muhibbi” (Batı hayranı) ve İttihat Terakki muhalifi olan Nazım Paşa’nın Türk tarihine etkisinin geniş bir perspektiften ele alındığı çalışma, yakın dönem siyasi tarihimizin en tartışmalı meselelerinden 31 Mart Vakası ile ilgili doğru bilinen birçok bilginin esasen asılsız olduğunu ortaya koyuyor. Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi ile sonuçlanacak Şubat 1909 Hükümet Krizi bütün veçheleriyle tartışılırken, Bab-ı Âli Baskını ise bir darbe girişimi olmaktan ziyade örtülü bir darbeyle iş başına gelen Hürriyet İtilaf - Halaskar Zabitan cuntasını iktidardan indiren ve halkın geniş desteğini alan bir karşı devrim olarak ele alınıyor. Türk tarih yazınında Halaskar Zabitan meselesini en geniş şekilde etüt eden Korkmaz, Osmanlı Devleti’ni “büyük hezimet”e götüren siyasi kargaşayı da gün be gün takip ediyor.