Napolyon "Hangi Rus'un altını biraz karıştırsanız Tatar çıkar" demişti. Tamamıyla doğru değilse bile, gerçeği büyük ölçüde yansıtan bir sözdür bu.
Aynı şekilde Türk dünyasında yaşayan Türk dilli halkların neredeyse tamamının damarlarında Kıpçak kanı vardır.
Hunlar döneminde Ting-ling, Göktürkler döneminde Seyanto veya Sir-Tarduş ve daha sonraki dönemlerde Kıpçak, Çin kaynaklarında Kinça, Rus kaynaklarında Poloves, Batı dillerinde Kuman olarak geçen bu Türk boyu, Milat öncesinden başlayarak günümüze kadar Doğudan Batıya doğru Türk dilli halklardan Saka-Yakutlar, Uygurlar, Altaylılar, Kazaklar, Kırgızlar, Özbekler, Türkmenler (Oğuzlar ve Anadolu Türkleri dahil), Azerbaycanlılar, Kazan ve Kırım Tatarları, Karakalpaklar; gayr-ı Türk halklardan Tacikler, Araplar, Pakistanlılar, Ruslar, Ukraynalılar, Bulgarlar, Macarlar, Ermeniler ve Gürcülere bol miktarda etnik gen ve kan şırınga etmişlerdir. Bugün Ukrayna'da soyadı "Enko" ile bitenler Kıpçak asıllıdır.
Kıpçaklar, tarihte üç güçlü beylik, sekiz kabile federasyonu, Kimaklarla ortak bir devlet kurmuşlar, ama kendi müstakil devletleri olmamış; bunu önce Harezmşahlar, sonra Moğol istilası önlemiştir. Yine Altın Orda Hanlığı'nı aslında bir Kıpçak Hanlığı olarak görmek gerekir. Mısır Memluk devleti de tamamıyla bir Kıpçak devleti idi.
Günümüzde Kazan Tatarları dediğimiz halk, aslında İdil Bulgarları ve Kıpçaklardır. Kırım Tatarları da ağırlıklı olarak Kıpçak ve Oğuzlardan teşekkül etmektedir. Karaimlerin dili aslında Kıpçak lehçesidir.
Kaşgarlı Mahmud'un deyişiyle Türk halklarının en yakışıklısı olan Kıpçaklar için "Türk halklarının katalizör boyu" denilmesi son derece tabiidir.