Ortaçağ ekonomisi gerçekten durağan mıydı? Turunçgiller Hint Okyanusu’ndan Akdeniz Havzası’na nasıl yayıldı? Dahası, gaza olgusuyla hiç karşılaşmamış olan Güney Hindistan, Arakan, Malezya, Maldivler, Doğu Afrika’da İslamiyet nasıl yayıldı? Peki, İslam’ın ticarete bakışı nasıldır? Bu ve benzeri birçok sorunun yanıtını bulabileceğiniz elinizdeki eser, X-XIV. yüzyıllardaki iktisadi ve finansal yapıya, bankacılık ve benzeri kurumlara ve bizzat tüccarlara yoğunlaşıyor. Bu dönemler, kendi coğrafi keşiflerini gerçekleştiren Müslüman tüccarların, kuzeybatının en ucundaki Viking ülkesinden, en doğuda Kore ve Filipinler’e, güneyde Afrika içlerine uzanan olağanüstü geniş bir alanda ticaret bağlantıları kurdukları dönemdir. Üstelik bu ticari sistem, çoğu kez nakit para yerine suftece ve sakk (çek) gibi kıymetli evrakın kullanıldığı, uzak şehirler arasında havale işlemlerinin yapıldığı, acente usulü çalışan ve gelişmiş bir hukuk sistemiyle hakları belirlenmiş olan ticari ortaklıkların var olduğu bir sistemdir. Bu eser, konuyu en kapsamlı biçimde ele alışıyla ve içerdiği yepyeni tespitlerle alanında klasik olmaya aday bir çalışmadır.