Suikast eylemleri tarihin her döneminde her devlet ve millet bünyesinde meydana gelmiş, siyasî ve dinî amaçlı olarak tertiplenmiş terör olaylarıdır. İslam dünyasında bu tarihi olayların yoğun olarak yaşandığı dönem, Ortaçağ Türk-İslam dünyasını zirveye taşıyan Selçuklu devletlerinde daha yoğun suikastlara sahne olmuştur. Selçuklu devletlerindeki suikastların çoğunda Ortaçağda İslam dünyasının başına bela olan Hasan Sabbah ve ona bağlı Haşhaşilerin imzası vardır. Fakat Anadolu Selçuklu Devleti’ndeki suikastlarda Haşhaşilere rastlanmaz. Bu suikastlardan yalnızca sultanlar, vezirler ve ordu komutanları değil mezhep belasına din adamları da nasiplerini almışlardır. Kısacası bu kör dövüşte melik meliki, komutan komutanı, vezir veziri, din adamı din adamını ortadan kaldırtmış, Haşhaşiler de tetikçilik yapmışlardır. Öyle ki, Selçuklu melikleri rakiplerini ortadan kaldırmak için, Haşhaşilerle işbirliği yapmaktan, mezhebini değiştirip Şiiliğe geçmekten bile çekinmiyorlardı ki, Haleb hâkimi Rıdvan b. Tutuş bunun en iyi örneklerindendir.
Elinizdeki bu eser, Türkiye’de sahasında yapılmış ilk kapsamlı çalışmadır ve sayfalar arasında gezinirken, koca bir imparatorluğun, ondan kopan sultanlıkların nasıl zamansız yıkılıp gittiklerinin hikâyesini okuyacaksınız.