Gecikmiş baharın karlı fırtınaları, büyük Karakum Vadisi'ndeki hareketsiz kum tepelerini karla örtmüştü. Şiddetli rüzgar, oraya buraya, öbek öbek saçılmış çalı yığınlarının arasından kum üfürüyor ve toprak, adeta beyaz bir pamuk tabakasıyla örtülmüş gibi görünüyordu. Üstü balçıkla kaplı kerpiç kulübenin arkasına, on kadar deve gelişigüzel bağlanmıştı. Ya peki bu kervanın sahipleri nereye kaybolmuşlardı? Deveciler, hayvanların sırtına vurulmuş ağır yükleri neden yere indirip, düzgün bir şekilde istif etmemişlerdi?