Hristiyan dünyanın liderleri ve dinî otoriteleri, gizlice bu kitabın gün ışığına çıkardığı “mevzubahis dahi edilemez şeyi” yaptılar; yani farklı şahsi veya siyasi sorunlarını çözmek için Türklere başvurdular. Bu durum özellikle Rönesans İtalya'sında yaşanmış, hatta diğer Hristiyan prenslerle anlaşmazlığa düşen bazı papalar da bu uygulamaya dâhil olmuşlardır. Giovanni Ricci, Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki ayrım çizgisinin geçirgenliğini, çağdaş kaynakların yanıltıcı taraflarına kanmadan analiz ediyor. Bu süreçte meydana gelen mektuplaşmaları ve elçi teatilerini, gizli müzakereleri, hediyeleşmeleri, casusluk faaliyetlerini ve başvurulan hileleri, 1453’te Konstantinopolis’in fethinden 1571’deki İnebahtı Muharebesi’ne kadar uzanan zaman diliminde anlatıyor. Haçlı Seferi retoriğine rağmen Türk gücünün Avrupa diplomasi masasına oturmasının hikâyesi üzerine inşa edilen Türk Beklentisi:Rönesans’ın Parçalanan Sınırları, Serhat Pir Tosun’un özverili çevirisiyle okuyucuyla buluşuyor.